Mini Gastric Bypass

Mini Gastric Bypass Nedir?

Obezite cerrahisi yöntemlerden biri de Mini Gastrik Bypass'tır. Bu yöntem obezitenin tedavisi amaçlanan operasyonlar arasında en basit olan, kısa süre içerisinde gerçekleştirilen, hastanın hastaneden taburcu olma süresini kısaltan ve ekonomik maliyeti düşük olan gastrik bypass çeşididir. Operasyondan sonra yeterli bir şekilde kilo kaybı yaşanır. Ayrıca metabolik hastalıklardan olan tip 2 diyabet (şeker hastalığı) , kolesterol yüksekliği ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar yaşayan kişiler için de uygulanabilen bir gastrik bypass ameliyatı çeşididir.

Mi̇ni̇ Gastri̇k Bypass Nasıl Gerçekleşi̇r?

Mini Gastrik Bypass cerrahisinde amaç, öncelikle mide hacminin küçültülmesi ve ince bağırsaklardaki gıda emiliminin bir kısmının azaltılarak şişmanlık durumunun azaltılmasıdır. Ameliyat türü kapalı ameliyattır. Karın üzerinde büyük kesiler yapılmadan, 1 cm'den küçük yaklaşık 5 adet kesi yapılır. Delikler içerisinden özel aletlerle karın içine girilir. Midenin giriş kısmında, artık mide görevini görecek olan küçük bir tüp oluşturulur. Dışarı çıkarılan ve kesilen hiçbir organ yoktur. Midenin büyük kısmı karın içerisinde kalmaya devam eder. Operasyonla oluşturulan küçük parçanın ince bağırsakla bağlantısı da tamamlanır. Bu işlem operasyonun ikinci bölümü olarak adlandırılır. Mide ve bağırsak, birbirine stapler adı verilen bağlantılarla ya da yine o kısma yapılan dikişlerle birbirine yapıştırılır. Bu bağlantıya anastomoz adı verilir. Dikişlerle yapılan bağlantı hasta için, stapler ile yapılana göre daha avantajlıdır. Her doku hekimler tarafından tek tek elden geçirilir. Herhangi bir sızıntı olma ihtimali en aza inmiş olur. Böylelikle ameliyattan sonra hasta hemen sıvı alımı yapabilir.

Mi̇ni̇ Gastri̇k Bypass İle Nasıl Ki̇lo Veri̇mi̇ Sağlanır?

Mide Hacminin Küçültülmesi: Mini Gastrik Bypass ile mide küçültülür. Bu sayede yenilen yemek miktarı da doğal olarak azalmış olur. Bu teknik sleeve gastrektomi tekniğiyle benzer etkiler göstermektedir. Fakat sleeve gastrektomi yönteminde daha büyük bir mide tüpü oluşturulurken, mini gastrik bypass ameliyatında mide hacmi oldukça küçültülür.
Emilimin Kısıtlanması: Mini Gastrik Bypass operasyonunda ince bağırsağın başlangıcındaki 2 metrelik kısım gıda geçişinden ayrı tutulur. Ayrılan kısmın görevi sindirime ve emilime neden olan sıvıları taşımak olarak devam eder. Yenilen gıdalar yeni oluşturulan mideden geçince ince bağırsağın orta kısmına nakledilir. Böylece emilim bağırsağın baş kısmından değil, ilk 2 metrelik bölümden sonra başlar. Bunun sonucunda vücuttaki fazla kaloriler, bağırsakta emilmeden vücuttan atılır. Emilimin kısıtlanmış olması hastanın kaybettiği kilo miktarının fazla olmasına yardımcı olur.
Hormonal Düzenleme: Mini Gastrik Bypass işlemi sonrasında midenin fazla kısmı pasif bir şekilde karın içerisinde kalır, fakat tüketilen yiyecekler bu mideye geçmez. Bu kısım yiyecekler tarafından uyarılmadığı için zaman içerisinde etkinliğini yitirir hale gelir. Büyük midede salgılan açlık hormonu giderek azalır. Açlık hormonunun azalması sayesinde hasta, daha çabuk tokluk hissine ulaştığından fazla gıda tüketemez. Bununla birlikte vücuttaki tokluk hissi çabuk kaybolmaz.

Mini gastrik bypass ameliyatı sonrası beslenme

Mini gastrik bypass ameliyatı sonrası beslenme düzeni oluşturulması ve bu beslenme düzenine uygun olarak gıda tüketimi yapılması ameliyatın sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Her ne kadar tüp mide ameliyatı sonrası beslenme programları kadar katı olmasa da mini gastrik bypass ameliyatından sonra da aşamalı ve yavaş olarak besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Yeni mideye vücudun adapte olması ve mide ile bağırsak hattındaki dikişlerin korunması için hastaya özel olarak hazırlanan diyet listesine bağlı kalınmalıdır. Mini gastrik bypass ameliyatından sonra ilk birkaç gün berrak sıvı diyeti uygulanmaktadır. Daha sonra koyu sıvı diyetine geçilmekte ve yumuşak besin adı verilen püre yeme dönemi başlamaktadır. Ayrıca baklagiller lifli yapıda besinler olduğu için hazmı zordur ve baklagillerin tüketimine yumuşak gıdalardan sonra geçilmelidir. Aşamalı olarak besinlerin tüketilmesi zorunlu olan ameliyat sonrası süreçte normal beslenmeye en yakın olan besin programı uygulanmaktadır. Birkaç günlük periyodlarla adıma adım ilerlenerek besin alımı gerçekleşmektedir. Bu dönemde besinlerin çok çiğnenmesi gereklidir ve çok çiğneyerek besin tüketmenin alışkanlık haline getirilmesi oldukça önemlidir. Ameliyat sonrası beslenme süreçlerinde kas kaybını engellemek ve vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri karşılayabilmek için vitamin desteği alınabilmektedir. Katı besinlerin yanı sıra sıvı alımı da dikkatli şekilde yapılmalıdır. Ameliyat sonrası ilk 2 ay kahve tüketimi önerilmemekte ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır. Bu süreçte bolca su tüketilmeli günlük ortalama 2 litre kadar su içilmelidir. İlk 2 aylık süreçte meyve tüketilebilmektedir ancak portakal, greyfurt, mandalina gibi meyvelerin midede takılma durumu olduğu için tercih edilmemesi gerekmektedir. Süt ürünlerinde ise yarım yağlı veya light olarak adlandırılan yağı azaltılmış besinler tercih edilmelidir. Mini gastrik bypass ameliyatı sonrası beslenme ameliyatın istenen sonuçlara ulaşabilmesi için oldukça önemlidir.

Ameliyat sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Mini gastrik bypass ameliyatı sonrası anestezi etkisinde olan hastanın uyku hali ve sersemlik yaşaması normaldir. Ameliyattan yaklaşık 4-6 saat sonra hemşire eşliğinde hasta ayağa kalkabilmekte ve yavaş yavaş yürüyebilmektedir. Genellikle hasta 3. gün hastaneden taburcu edilmektedir. Taburcu olan hastanın ilk 1 ay beslenmesine oldukça dikkat etmesi gerekmektedir. Hastaya özel olarak hazırlanan diyet programına bağlı kalınarak aşamalı olarak besin geçişleri yapılabilmektedir. Ameliyat sonrası oluşabilecek ağrı ve mide bulantısını engellemek için ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Hastanın bu süreçte doktor tarafından tavsiye edilen ilaçlarını eksiksiz şekilde içmesi sürecin daha kolay tamamlanabilmesi açısından önemlidir.

Ameliyata hazırlık döneminde nelere dikkat edilmelidir?

Mini gastrik bypass ameliyatı için belirlenen tarihe kadar hastanın mümkün olduğunca beslenme düzenine dikkat etmesi ve sağlıklı besinleri tercih etmesi gerekmektedir. Ameliyat öncesi dönemde düzenli beslenmenin yanı sıra hastanın mümkün olduğunca egzersiz yapması önerilmektedir. Ameliyat hazırlık döneminde yapılan hafif egzersiz hareketleri ve yürüyüşler kalp üzerinde olumlu etkiler yarattığı için ameliyatın başarıyla sonuçlanmasına da katkı sağlamaktadır. Ameliyat öncesi hazırlık döneminde sigara kullanımının kesinlikle bırakılması gerekmektedir. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkların ameliyat hazırlık döneminde tüketilmesi durumunda ameliyat riskleri artmakta ve ameliyat sonrası iyileşme süreci olumsuz şekilde ilerleyebilmektedir. Hastanın düzenli olarak kullandığı ilaçlar varsa bu süreçte doktorunu bilgilendirmesi ve kullanıma devam edip etmeme konusunda bilinçlenmesi gerekmektedir.

Mini Gastric Bypass ile ilgili detaylı bilgi almak için tıklayın.