Merhaba kaldığımız yerden devam edelim. Gebelikte beslenme önemli dedik. Biz her zaman aynı şeyi yesekte aynı oranda bu yediğimiz besinden fayda sağlamıyoruz çünkü mikrobiyota denilen vücudumuzda bağırsaklarda yaşayan mikro organizmalar ve bakteriler var. Bunlar bizim yediğimiz besinlerin sindiriminde, bağışıklık sistemimizde, enflamasyonun azalmasında önemli role sahipler. Beslenme bu mikrobiyotayı etkiliyor, mikrobiyota besinlerin sindirilmesini emilmesini etkiliyor. O yüzden biz aynı şeyi yesekte aynı oranda aynı faydayı sağlayamıyoruz. Bunun için her zaman söylediğimiz gibi dengeli beslenmemiz lazım beslenme bu yüzden önemli.
Beslenmenin etikilediği başka birşey daha var oda epigenetik yani genlerimizin ortaya çıkışını da etkiliyor. Şöyle ki daha hayatımızın en başın bu etki preimplantasyon dediğimiz yani yumurtayla sperm birleştikten sonra zigot olduğunda, bu zigotun anne vücudunda içinde bulunduğu medyuma kadar annenin beslenmesi etikiliyor. Embriyo içinde bulunduğu medyuma göre yada ortama göre genlerinin ortaya çıkışını kodluyor yada değiştiriyor. Bunu söyle anlatabilirim çalışmalar göstermiş ki 2. Dünya Savaşında açlık zamanında doğan çocukların boyları normal zamana göre daha kısa, susuz bölgede doğum yapan annelerin bebekleri immünolojik olarak daha zayıp, daha sık hastalanıyorlar, çocukluk çağında ölümler daha fazla görülüyor o yüzden annenin beslenmesi önemli, annenin alacağı mikrobesinler önemli. Bunların eksikliğinde ilerleyen dönemde bir takim problemler ortaya çıkıyor.
Yapılan çalışmalar göstermiş ki; anne normal kaloride beslensede yani normal kaloride alması gerekn kadar kalori alsada eğer protein içeriği düşükse, eğer folik asit, B12, selenyum, çinko açısından fakir besleniyor ise bu annelerin bebeklerinde intrauteri gelişme geriliği oluyorlar ve bu çocuklar doğduklarında yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde daha fazla Tip 2 Diyabete, şeker hastalığına, kardiyovasküler hastalıklara, serebrovasküler olaylara ve hiper tansiyona yakalanma oranları daha yüksek oluyor.
Op. Dr. Medinde Meltem Adalıoğlu
Kişilik haklarına saygısızlık ve hakaret içermeyen tüm yorumlar yayınlanmaktadır.
Merhabalar, ben eşimle 7 Mayısda evlendim. Ve evliliğimiz 6 ay boyunca kabusa dönüşmüştü eşimle beraberlik aşamasında kendimi kitleyip eşimi itiyordum sürekli bunu yaşadık. Hiç bir şeyden mutlu olamıyorduk eşimle sürekli kavga ediyorduk ve artık böyle olmayacağını düşünerek sürekli internetten araştırma yapıyordum ve fark ettim ki benim problemim vajinusmus belirtileri olduğunun farkına vardık ve hemen doktor araştırmasına girdim ve Meltem hanımı bulduk ve hemen vakit kaybetmeden görüştüm. Öncelikle doktorumun güzel yüzlülüğü, ilgilenmesi konuşmasına çok memnun kaldım ve benimle güzel bi sürecimiz olucağını söyledi. Ben yaklaşık 4.ci seasımdan sonra ben vajinismus hastalığını atlatmayı başardım. Önceden düşündüğüm hiç bir şeyin patlıcak, Çaltıcak, çok kanayacak ya da kitleneceğiz gibi düşüncelerin gerçek olmadığını anladım ilk önce eşimin bana desteği sonra hocamın desteği çok önemliydi. İyi ki onunla tanışmışım bunu atlatamayacağınızı asla düşünmeyin biz kadınlar herşeyin üstesinden geliriz… iyi varsınız hocam.